Sünnet, penis ucunu kaplayan derinin cerrahi yöntemlerle alınması işlemidir. Çok eski yıllardan beri yapılan ancak farklı yöntemler geliştirilen bir operasyondur. Sünnet ameliyat ortamında yapılması gerekir. Deneyimsiz doktorlar tarafından yapıldığında önemli komplikasyonlara yol açabilmektedir. Birçok sünnet yöntemi ismi duyulmaktadır ancak en güvenilir olan bir iki yöntem dışında diğer yöntemler kullanılmamaktadır.
Sünnet Yöntemleri Nelerdir?
Sünnet farklı yöntemlerle yapılabilmektedir. Bu yöntemler arasında doktorun hangi yöntem üzerine uzmanlaştığı veya çocuk için hangi yöntemin uygun olduğuna bağlı olarak değişmektedir. Çoğu sünnet yöntemi eski dönemlerde kullanılmaktadır. Günümüzde sünnet yöntemlerinden iki-üç tanesi aktif olarak tercih edilmektedir.
Kaç Çeşit Sünnet Yöntemi Vardır?
Sünnet yapılırken birçok sünnet tekniği kullanılabilmektedir. Sünnet yöntemleri; koter ve lazer enerjisiyle, klemp yöntemleriyle, açık cerrahi yöntemiyle yapılabilir. Açık cerrahi yöntemiyle sünnet daha çok tercih edilmektedir. Sünnet yöntemleri aşağıda daha detaylı anlatılmıştır.
Koter Yardımlı Sünnet
Koter yardımlı sünnet; sünnet derisinin koterle kesilmesini ifade eder. Sünnet yapılırken koter cihazı kesme ve kanamayı durdurmaya yarar sağlar. Koter çeşitleri; bipolar koterle sünnet, monopolar koterle sünnet, termo-koter yardımlı sünnet olarak sayılabilir. Bu çeşitler elektrik akımı ve ısı açısından farklılık gösteren cihazlarla alakalıdır. Koter yardımıyla sünnetin penis yanığı oluşturma ve cilt soyulmalarına neden olma gibi riskleri bulunduğu için çok fazla tercih edilmemektedir.
Laser Enerjisiyle Sünnet
Lazer enerjisi kullanılarak yapılan sünnet, kısa bir süre denenmiş ancak sürdürülebilir olmamıştır. Lazer teknolojisinin kullanım maliyeti diğer sünnet yöntemlerine göre daha fazladır. Pratik olarak da diğer yöntemler daha kolay şekilde uygulanır.
Klemp ile Sünnet
Klemp kullanılarak yapılan sünnetlerde Gomco Klemp, Mogen Klemp, plastik tek kullanımlık klemp (Alisklamp) gibi birçok sünnet klempi bulunmaktadır.
-
Gomco Klemp: Gomco klempi, özellikle yenidoğanlarda uygulanan bir sünnet yöntemidir. Çan yöntemi olarak bilinen bu yöntemle penis başındaki sünnet derisi ayrılır sonra çan yerleştirilir. Sünnet derisi bu çan üzerine yerleştirilir, sıkıştırılır. Fazla kalan deri bisturi ile kesilir.
-
Mogen klempi: Eskiden kullanılan ancak günümüzde tercih edilmeyen, birçok risk barındıran bir işlemdir. Sünnet derisi yukarıya kaldırılır, v şeklindeki bu alet ile sıkıştırılır. Yanlış yerleştirilirse asimetrik bir sünnet yapılabilir veya penis başı kesilebilir.
-
Plastibell aleti: Bu alet diğer yöntemler gibi penisin üzerine yerleştirilir. Bağlama ipi ile bağlanır. İpin üzerindeki fazla deri kesilir. Bu alet ve bağlama ipi bir hafta içerisinde kendiliğinden düşer. Düşmediği zaman alet, kesilerek çıkartılır.
-
Plastik tek kullanımlık klempler (Alis klemp): Farklı boyutları mevcut olan bir alettir. Tek kullanımlıktır. Küçük yaşlardaki çocuklar ile ileri yaşlardaki çocuklara uygun olmak üzere üretilir. Sünnet derisi bu alet ile sıkıştırılır ve üstte kalan kısım kesilir.
Açık Cerrahi Yöntemlerle Sünnet
Açık cerrahi ile sünnet en çok kullanılan sünnet yöntemidir. Sünnet derisi kesildikten sonra kendiliğinden eriyebilen dikişler atılır. Açık cerrahinin de kendi içerisinde sleeve metodu, dorsal slit ve eksizyon, giyotin usulü prepisyum eksizyonu gibi teknikleri bulunur. Kendiliğinden eriyen ve alerjik olmayan dikişler kullanılmaktadır.
Sünnet Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sünnet sonrasındaki bakım ve dikkat edilmesi gerekenler oldukça önemlidir. Hijyen, enfeksiyon kapmaması için günde birkaç kez sağlanmalıdır. Sünnet bölgesinin temizliği yapıldıktan sonra bölge temiz ve kuru tutulmalıdır. Çocukta sünnet sonrası ağrı varsa, doktorunuzun önerdiği ağrı kesiciler kullanılabilir. Sünnet sonrasında ani ve sert hareketlerden kaçınılmalıdır. Sünnet yarasının açılmaması için önerilir. Sünnet sonrasındaki üçüncü gün ılık ve sabunlu bir suya oturma şeklinde banyo yapılabilir. Sünnetten sonra kanama, anormal bir şişlik, çok fazla ağrı gibi durumlar görülürse mutlaka doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekir.
